Wednesday, July 11, 2012

The selected works of T.S. Spivet/ T.S. Spivet'in Seçme Eserleri

The Selected Works of T.S. Spivet is the first novel of Reif Larsen. But it's much more than a book, because the novel tells the quirky genius mapmaker T.S.'s secret voyage to the Smithsonian Institute and it creates a visual road for the eye of the reader to follow. The maps that T.S. draw, the side notes and interesting anecdotes guide the eye just like it watches a movie. With this quality, the book becomes quite interesting and fun to read.


T.S. Spivet'in Seçme Eserleri Reif Larsen'in ilk romanı. Ama kendisi bir roman olmanın çok ötesinde, çünkü 12 yaşındaki dahi ve biraz da tuhaf haritacı T.S.'nin Smithsonian Enstitüsü'ne gizli gidişini anlatan roman, okurken insanın gözünü de sayfalar arasında görsel bir yolculuğa çıkarıyor. T.S.'nin çizdiği haritalar (ki bunlar aslında bizim bildiğimiz anlamda haritadan çok şemalar), yan notlar ve ilginç anektotlarla okuyucunun gözü tıpkı bir film izler gibi bir o yana bir bu yana bakıyor. Bu yönüyle kitap hem çok değişik hem de eğlenceli bir hal alıyor.


The map of How McDonalds affect kids
McDonalds'ın çocukları nasıl etkilediğinin haritası


Despite the creativeness of the form of the book, the story itself unfortunately doesn't always deliver what the readers expect for and it ends with a deus ex machina in form of a family member who acts out of his usual ways just to create the ending. Some story lines and transitions can feel rushed too and as a result the book does not completely satisfy it's readers (or let's say it didn't satisfy me). To summarize it all, the book has serious structural problems, but it puts me in a world of a scientific child that is foreign to me and I think that Larsen is very successful at conveying the child's world (I cannot resist to say that it's much more successful than The Catcher in the Rye of Salinger).

Kitap şekil açısından çok yaratıcı olmasına rağmen, anlattığı hikayeler maalesef okuyucunun istediği bir şekilde bağlanmıyor, son anda yetişen ve karakterine aykırı hareket eden bir aile üyesiyle hikaye bitiriliveriyor. Bunun yanında kitapta bazı geçişlerde okuyucuyu (ya da en azından beni) yeterince tatmin edemiyor. Yani kitapta yapısal olarak ciddi sorunlar var, yine de T.S. Spivet'ı beni hiç bilmediğim ve anlamadığım bilim dünyasına soktuğu için sevdim, bunun yanında Larsen'in bir çocuğun dünyasını çok iyi anladığını da düşünüyorum (yine laf sokmadan edemeyeceğim, Salinger'ın Çavdar Tarlası Çocukları'yla karşılaştırınca, T.S.'nin ne kadar inandırıcı bir karakter olduğunu daha iyi anlıyorum).



As a last note, I need to say that as a feminist, I loved the story of T.S.'s granmother Emma's story which includes her struggle to become a scientist at the end of the 1880's very much. T.S. Spivet may not be the next masterpiece, but it merits to be read because of the novelty of it's form and some parts of the novel which portrays it's characters quite realistically. 

Son olarak kitapta yan hikaye olarak anlatılan T.S.'nin anneannesi Emma'nın bir bilim insanı olmak için ne kadar uğraştığı ve 1800'lerin sonunda bir kadın olarak ne kadar ezildiğinin anlatıldığı bölümler de bir feminist olarak beni derinden etkiledi. Son söz olarak biraz toparlamak gerekirse, T.S. Spivet bir başyapıt değil ama bence özgünlüğü açısından okunmasında fayda var.

No comments:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails