Monday, February 28, 2011

Let's Learn About the Persian Cats




Kurdish Iranian Director Bahran Ghobadi'; 'Turtles Can Fly's director's film 'No one Knows About Persian Cats' is a semi-documentary fiction film about the underground music scene in Iran. 


'Kimsenin İran Kedilerinden Haberi Yok' , 'Kaplumbağalar Uçar' filminin Kürt asıllı İranlı yönetmen Bahran Ghobadi'nin, İran underground müzik sahnesini izlediği kurgu/belgesel filmi. Geçen sene İstanbul Film Festivali'nde kaçırdığım bu filmi sonunda IF'te izledim.

At the beginning, the film states that it is fictionalized, but with some truth in it: "Based on real people, real events and locations". After this statement, we start following Ashkan and Negar, two young Indie rock musicians, trying to find band members along with fake passports and visas in order to leave Iran and perform in a festival in London. The film trows you in the young world of musicians and until the end, you stop questioning the realness of the film.

Film daha başında 'kurgusal' olduğunu bildiriyor: "Bu film, gerçek olaylar, kişiler ve mekanlara dayanmaktadır". Bu yazıdan sonra kendimizi Ashkan ve Nigar adlı iki genç müzisyenin çağrıldıkları Londra'daki indie rock festivalinde çıkabilmek için, arkalarında çalacak bir grup, ve yurtdışına çıkabilmek için sahte pasaportlar ve vizeler ayarlamaya çalışmalarını izliyoruz. Film, sizi anında bu gençlerin dünyasına sokuyor, öyle ki filmin sonuna kadar filmin belgesel mi kurgu mu olduğunu sorgulamıyorsunuz.


The actors plays themselves and a low-key camera direction follows simple acting, with this unusual re-animation method, the film portrays Iran's unknown underground music scene. It was directed in only 17 days, without permission from the government and almost all of the cast fled Iran right after the shoot, because they know they would be arrested otherwise.


Oyuncular kendilerini oynuyor ve sade oyunculukları gösterişsiz kamera yönetimi izliyor, bu çok kullanılmayan canlandırma yöntemiyle, film İran'ın bilinmeyen müzik dünyasını gözler önüne seriyor. Film 17 günde, izin alınmadan gizlice çekiliyor, ve çekimler bittiği anda filmin oyuncularının çoğu İran'ı terk ediyor, çünkü İran'da kalırlarsa tutuklanacakları kesin.


Interestingly, these youngster do not do a political or revolutionary music as expected, they just want to do the music they want. But Ahmedinejad finds this type of music as a western propaganda and dangerous for Islamic culture, this is why you can be arrested, not for recording an album or performing on a concert, but for rehearsing a song that is western. The result is a huge amount of illegal bands jamming in secret locations 4 levels underground, in a farm or on an unfinished instruction building. According to the film, today there is at least 300 bands in Iran who does Indie Rock. 


Şunu söylemek gerekir ki, bu gençlerin yaptığı müzikler hükümet karşı ya da isyankar değil, onlar sadece müzik yapmak istiyorlar. Ama Ahmedinecad yönetimine göre bu müzikler batılı ve gençleri batıya özendirip İslam değerlerinden uzaklaştırıyor. Bu yüzden İran'da bırakın albüm çıkarıp konser vermeyi, batı normunda bir müzik yapıp bunu bir yerde prova ederseniz yakalanıp hapis yatıyorsunuz. Sonuçta ise ortaya, yerin 3-4 kat altında, bir ahırda ya da inşaat tepesinde prova yapan ve yasadışı konserler veren gruplar çıkıyor. Filmde geçen bir bilgiye göre, bugün İran'da sadece indie türü müzik yapan 300'den fazla grup var!


In Iran, playing western instruments on t.v. or radio and performing as a female solo is band. If you're a woman and wants to perform, you need to find two other women to play with, for the reasons that is beyond me. In one of the most interesting scenes, in order to avoid the police, a heavy metal band jams in a farm. But the music is so noisy that the cows stopped eating and mows unhappily behind the band, around straws and a drum set. But Persian music created under these circumstances is a very powerful and an influential one. The band which suppose to oppress them makes them stronger.


İran'da televizyon ya da radyoda batı enstrümanları çalmak da, tek bir kadının şarkı söylemesi de yasak. Eğer bir kadınsanız ve şarkıcıysanız şarkı söyleyebilmek için iki kadın daha bulmanız gerekiyor. Bunun nedeni ise benim için anlaşılması imkansız. Filmin en güçlü sahnelerinden birinde, heavy metal grubunun polise yakalanmamak için, grup solistinin çiftliğinde prova yaptığı sahne. Müzik o kadar gürültülü ki, inekler süt vermekten kesilmiş ve samanlar arasındaki provanın arka planında mutsuz mutsuz mölüyorlar. Ama bu şartlarda ortaya çıkan İran müziği, bence Türk rock camiasından kat kat daha başarılı. Zorluklar onları yıldırmak yerine daha da başarılı hale getiriyorlar.

As Ashkan and Negar is trying to go to London, they met the most interesting character of the film, cinema and music enthusiastic, producer or agent wannabe Nadar. Nadar tries to hook them with fake passports and visas and took them in a musical journey in the back alleys of Tehran.


Ashkan ve Nigar Londra'ya gitmeye çalışırken, filmin en keyifli karakteri, sinema ve müzik tutkunu prodüktör ya da menajer diyebileceğimiz Nadar'la tanışıyorlar. Nadar bir yandan onlara sahte pasaport ve vize ayarlamaya çalışırken, diğer yandan da bir grup kurmaları için, onları İran'ın arka sokaklarında bir müzik yolculuğuna çıkarıyor.


'No one Knows About Persian Cats' is not only a film which opens the closed doors of Persian underground music, but it's also a fantastic musical film. The bands that Askhan and Negar meet with, plays from jazz and blues, to rock, rap and even heavy metal and their music mixing with the living texture of Tehran. This the reason behind its success as a musical film.


'Kimsenin İran Kedilerinden Haberi Yok' sadece bize gizli bir dünyanın kapılarını açan bir film değil, aynı zamanda çok keyifli bir müzik filmi. Ashkan ve Nigar'ın müzik yolculuğunda karşılaştıkları gruplar, jazz, blues, rock, rap hatta heavy metal yapıyorlar ve müzikleri İran'ın dokusuna karışan bir kurguyla film boyunca izleyicilere sunuluyor. Uzun süredir izlediğim en iyi müzik filmi olmasının nedeni de bu.

The movie is about oppressions and bans, but aside from its end is a hopeful and happy film. The end is designed to trow the audience to a wall, with the reality call for these hopeful and visionary youngsters, the ending forces the audience to raise their voice about the current situation in Iran.


Film, baskılar ve yasaklarla ilgili, ama sonu dışında umutlu ve mutlu bir film. Sonu ise seyirciyi duvardan duvara vuruyor, bütün o umutlu ve hayalperest gençlerin gerçeğe dönüşüyle bizi de İran'daki mevcut durum hakkında ses çıkartmaya zorluyor.

The happy news is that after the award 'Un Certain Regard' that the film won at the Cannes, the lead actors Ashkan and Negar found asylum in England. The remaining cast cannot also return to Iran, as the drummer who returned to Iran for family matters got battered and arrested by the police for appearing in the film. At the end, the film is very hopeful as it shows us a different kind of Persian young that most beliefs. Now, let's tune to the soundtrack of the film, see if you agree with me...


Mutlu bir haber ise, film Cannes Film Festivali'nde 'Un Certain Regard' ödülünü aldıktan sonra filmin başrol oyuncuları Ashkan ve Nigar'ın İngiltere'de mülteci hakkı kazanması. Filmin geri kalan oyuncuları ise İran'a geri dönemiyorlar, çünkü grubun davulcusu bir aile sorunu yüzünden İran'a geri dönünce polisler tarafından tartaklanıp tutuklanmış. Yine de film, gösterdiği İran gençliğiyle umutlu bir film ve özellikle bu kadar yakınımızda yaşananlardan haberdar olmamız için izlenmesi gerek! Şimdi filmdeki grupların müziklerini dinleyelim, bakalım bana hak verecek misiniz?

















No comments:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails