Tuesday, May 11, 2010

Halide Edip Adıvar


Pazar günü Habertürk Gazetesi'nin pazar ekinde bir yazı vardı, "Biyografisine sığmayan kadın: Halide" ile ilgili. Bu arada, benim hiç bilmediğim bir kitabından da bahsediliyordu, Amerika'dayken İngilizce olarak yazdığı bir otobiyografi imiş, ve burada Atatürk'le ilgili düşüncelerini, hiç de saklamadan yazmış diye. Kitabın adını hatırlayamadım, internette aradım taradım, sanki hiç yazılmamış o kitap, hiç çıkmıyor aramalarda.

I recently read in a newspaper about Halide Edib Adıvar, one of the few important figures of the Turkish Independence War, perhaps the first Turkish feminist, writer, academic and congresswoman. It mentioned a book of her that I never heard of, an autobiography that she wrote in English when she lived in the U.S.A. I couldn't remember the name later and didn't find anything on google. It was as the book never existed.

Tam vazgeçmiştim aramaktan ki, facebook sağolsun, Leslie imdadıma yetişti:) Kitabın adı "The Turkish Ordeal" efendim. Kitap hakkında Türkler çok bir şey bilmemekle birlikte, yanlış kanılara da sahipler. Kitap, bir çoğunun düşündüğü gibi 'Türkün Ateşle İmtihanı"nın İngilizcesi değil. Halide Edip bu kitabı, Amerika'dayken bizzat İngilizce yazmış, daha sonra Türkiye'ye döndüğünde de 'Türkün Ateşle İmtihanı" ve 'Mor Salkımlı Ev' diye iki otobiyografi yazmış, bunlar 'The Turkish Ordeal'ın Türkçe'ye çevirisi değiller. (Türkün Ateşle İmtihanı daha sonra İngilizce'ye 'House of Wisteria' olarak çevrilmiş diyor wikipedia). Aralarındaki farkı kitabı okumayı bitirdiğimde daha iyi anlatabilirim, ama ilk bakışta göze çarpan fark, 'The Turkish Ordeal'ın konuşma dilinde ve diyalogları aktararak, 'Türkün Ateşle İmtihanı'nın ise, daha kurgusal anlatı tarzında olması.

Just when I was about to give up, thanks to facebook,  Leslie came to my rescue. The book is called "The Turkish Ordeal" and is not the same book as 'House of Wisteria' as many sites believe. I cannot really tell the differences between them without reading it first, but at first glance, I can say that she wrote her feelings and thoughts about Ataturk more openly in 'The Turkish Ordeal', and that it has a more spoken-style with dialogue, when 'House of Wisteria' is more formal like a novel.

Öğrenebildiğim diğer bilgi de, 'The Turkish Ordeal'ın bir süre Türkiye'de yasaklanmış olması, şu anda da, yayınevi kapandığından baskısı yok. Ama süper arkadaşım Leslie sayesinde kitabın tümünü şuradan indirebilirsiniz:) (Çok süper arkadaşlarım var hakikaten)

Unfortunately, the book is out of print as the publisher house is closed years ago, but thanks to Leslie, you can download the full book from here .(I do have great friends indeed)

No comments:

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails