Saturday, February 6, 2010

Özgürlük

"Bu kelimeyi (hürriyet) bugün sadece siyasi manasında kullanıyoruz. Ne yazık! Onu politikaya mahsus addedenler korkarım ki, hiçbir zaman manasını anlayamayacaklardır. Politikadaki hürriyet, bir yığın hürriyetsizliğin anahtarı veya ardına kadar açık duran kapısıdır. Meğer ki dünyanın en kıt nimeti olsun; ve tek insan onunla şöyle iyice karnını doyurmak istedi mi etrafındakiler mutlak suretle aç kalsınlar. Ben bu kadar kendi zıddı ile beraber gelen ve zıtlarının altında kaybolan nesne görmedim. Kısa ömrümde yedi sekiz defa memleketimize geldiğini işittim. evet, bir kere bile kimse bana gittiğini söylemediği halde, yedi sekiz defa geldi; ve o geldi diye biz sevincimizden, davul, zurna, sokaklara fırladık.
Nereden gelir? Nasıl birdenbire gider? Veren mi tekrar elimizden alır? Yoksa biz mi birdenbire bıkar, '"Buyurunuz efendim, bendeniz, artık hevesimi aldım. Sizin olsun , belki bir işinize yarar!"' diye hediye mi ederiz? Yoksa masallarda, duvar diplerinde birdenbire parlayan, fakat yanına yaklaşıp avuçlayınca gene birdenbire kömür veya toprak yığını haline giren o büyülü hazinelere mi benzer? "

Ahmet Hamdi Tanpınar, 'Saatleri Ayarlama Enstitüsü'

1 comment:

Feride Nizamettin said...

Bu bölüme ben de bayılıyorum.

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails